Bu Blogda Ara

21 Kasım 2012 Çarşamba

CİNNET ANINDAN PİŞMANİYE MODUNA ANINDA NASIL BAĞLANILIR




Dün akşam çok kötü bişey yaptım.Bazen çok kötü bir anne olduğumu düşünüyorum.  Aslında yazarken bile utanıyorum ama paylaşırsam belki rahatlarım diye düşündüm. 
Bu aralar Yiğit'de eline geçen her oyuncağı, eşyayı atma huyu başladı. Yine atma krizine girdiği bir ara, ben Alper'in altını değiştirirken, oraya buraya fırlatmalarına yapma, etme diye tepki gösterirken, bir anda elinde birbirine eklenmiş kocaman bir lego parçası gördüm ve televizyona fırlatmak üzere olduğunu farkettim ve nasıl yaptıysam sesimin en volümlü ve en sert, kızgın haliyle YİĞİTTTTTT diye öyle bir haykırdım ki çocuk bir anda elinde lego parçasıyla sıçrayıverdi, sonra yere çöktü, oyuncağı yere koydu ve başını öne eğdi. Onun o mahzun ve korkmuş hali hiç gözümün önünden gitmiyor. Hemen gittim sarıldım, 
-Anneciğim, oyuncağı atmıyoruz, bak televizyon kırılır, bozulur öyle değil mi ?
dedim, kucakladım, öptüm, yavrum hemen gülmeye başladı, sarıldı ama ben kendimi o kadar kötü hissediyordum ki başladım ağlamaya. Ama ne ağlama, tutamıyorum kendimi, hıçkıra hıçkıra. Şu anda yazarken bile kendimi tutmasam hıçkırıklara boğulacağım anında. Çocukların önünde ağlamak da istemiyorum ama o an yanlızım onlarla bırakıp gidemiyorum da. Önce Alper geldi, dudaklarını büzerek
-Caanımm anneeemm noooyyduu?
diyerek sarılıp öpmeye başladı beni. Tabi bu hareket bana daha da koydu. Tutmasam kendimi, höykürerek, haykırarak bir ağıt koparacam o derece yani. Sonra Yiğit de geldi, kucağıma çıktı falan zor sakinleştim. Ama bu vicdan azabı bütün gece yakamı bırakmadı. 
Onlar sadece büyümeye çalışıyorlar. Neden bu kadar tahammülsüzüm? Neden hemen sesimi yükseltiyorum? Neden, neden..... ? Gerekçe olarak bir dünya bahane sıralayabilirim, evet hepsi bahane. 

Evet, dün akşam çok kötü birşey yaptım. Ardından o dört küçük el yüreğime dokundu ve dağıldım.       

2 yorum:

  1. Kendinize bu kadar yüklenmeyin, hepimiz insanız, hepimiz yapıyoruz. Biz de bu ara Bambino ile zor zamanlar geçiriyoruz, tam terrible two durumları. Sakim kalmak her zaman mümkün olmuyor. Hele ki stresli geçen bir günden sonra evde sabır sınırlarının zorlanması birden parlamamıza yol açıyor. Üstelik biz karı-koca ikimi de böyleyiz bugünlerde. Velhasıl zor durumlar, zor dönemler. Üzmeyin kendinizi. Atma konusunda biz de aynı şeyleri yaşıyoruz. Tepki vermemek bir çözüm olabiliyor bazen. Tabi çok tehlikeli şeyler yapmadıkları sürece. Yalnız olmadığınızı bilin istedim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler desteğiniz için, yanlız olmadığımı bilmek güzel. :)

    YanıtlaSil