Bu Blogda Ara

20 Kasım 2012 Salı

İKİZLERDEN NAĞMELER









Başlık inleyen nağmeler gibi oldu. Zaman zaman inletmiyor da değiller aslında bizi, ama çoğunlukla güldürüyorlar, hatta kahkahadan kırıp geçiriyorlar. 
Dilleri bir çözülse diye yazmıştım şurada. Ne çabuk çözüldü, kelime hazneleri ne zaman bu kadar gelişti şaşırıp kalıyor insan.
İşte örnekler : 
*   Üzerinde kravat deseni olan bir sweat almıştım kuzulara. Alper'i giydirdim ve ne dese beğenirsiniz Ellerini bacaklarını 'herkes maximumda' diye bağıran maximumcard adam gibi kocaman açarak
-ben baba oyduuummmmm( Bu nasıl bir bağlantı kurmaktır sevgili arkadaşlar ? Kravatı takınca baba olunuyor)

*    Saat sabaha karşı 04.30, Alper "kaanım ağıyo" diyerek kalktı ve Yiğit'i de uyandırdı. İkisi de bizim yataktalar. Alper, "eemmaa yağı süü, eemmaa yağı oodaa" diyince elma yağını almak üzere ayağa kalktım. Babaanne uygulaması karın ağrılarına, gaz sancılarına, mide üşütmelerine birebir gelen o acı elma yağını önce karnına, arkasından parmağımda kalanı damağına sürmeme bayılıyorlar ikisi de. Neyse ayağa kalktım ve o an bütün yediklerini kustu bebeğim. Ama kusunca rahatladı tabii, başladı yine "eemmaa yağııı" demeye, hemen talebi yerine getirdim. Tabii ben batan yatak yorganımızı değiştirmekle uğraşırken ikisi de cin gibi oldu. Salona geldik hep beraber. Biz babayla karşılıklı kanepelerde uyukluyoruz, minik canavarlar sanki öğlen saati gibi salonun ortasında fink atıyorlar. Bir ara Alper "koonnaa yoot, koonnaa yot" diye ellerini iki yana açarak oraya buraya bakmaya, kanepelerin altına bakmaya başladı. 
-Anneciğim neyin kornasını arıyorsun?                                                                                
-At, at, atın koonnaa yot  
 Bu arada atın kornası dediği şey, atın üzerinde basınca kişneme sesi çıkaran bir zımbırtı. Bozulmuştu aylar önce ve atmıştık.
-Atın koonnaa yot Allaaa Allaaaa ( Eller yana açılır, boyun sağ yana bükülür,Allah Allah demeyi ne zaman kimden öğrendin sen kerata ? Isıracam tutamıyorum kendimi )
-Oğlum, o kornayı attık ya, bozuktu hani.
-Bozuu diil, bozuu diil (Niye her söylediklerini tekrar etme gereği duyuyorlar, ilkinde anlamayacak kadar embesil mi duruyoruz biz ebeveyler?)    
Bu arada yan yan ağzına kadar dolu oyuncak sepetine yanaştı ve etrafında dört dönmeye başladı. Saftirik anne anlamadı tabii, uyanık baba :
-Oyuncak sepetini dökmek için bahane yaratıyor, sepetin içinde diyerek dökecek bak
demeye kalmadan 
-atın koonnaa, atıınn koonnaa buuda 
diyerek kaşla göz arasında sepeti ters yüz etti, gecenin sessizliğinde şangır şungur gürültüler eşliğinde. 
Bakar mısınız millet, bırakın konuşmayı numaracı olmuş benim zibidiler. E güler misin ağlar mısın?     

* Biz işteyken evi dolaşan ve bizi arayan Alper, yatak odasında da bizi bulamayınca önce
-anneee, babaaa 
diye bir türkü tutturmuş, arkasından iki gözü iki çeşme ağlamaya başlamış
-anneemmm neeyydeee? Menimm anneemm yootttt
diye türküyü ağıta çevirmiş ve ev ahalisini gözyaşlarına boğmuş:)   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder