Bu Blogda Ara

7 Haziran 2012 Perşembe

ROTA VİRÜS-İNVAJİNASYON-OTİT-KONJONKTİVİT DERKEN NE OLDUĞUMUZU ŞAŞIRDIK

Doğumgünü yazısı yazmayı planlarken ne yazıyorum şu hale bak. Yine de Allah beterinden saklasın demekten başka çarem yok.
19 Mayıs 2012 Cumartesi günü Yiğit' de hafif şiddette başlayıp 3 gün içerisinde tamamiyle geçen ishal,kusma ve ateş 21 Mayıs Pazartesi günü Alper' e geçerek kendisini kamyon çarpmışa çevirdi. Yiğit' de bir kez verilen calpol ile düşen ve bir daha çıkmayan ateş Alper'e düzenli olarak verilen calpol, ibufen dönüşümüne rağmen sebat etti ve yok olmak bilmedi. Bir inip bir çıkan ateş yüzünden Alper kolunu kıpırdatamazken, başını gördüğü yere koymaya, baygın baygın bakmaya başladı. Alper'in hastalığı bu kadar ağır seyredince "ayaklarında çorap tutmuyorlar ki üşüttüler herhalde"diyerek rahat olan bendeniz doktor yollarına düştü. 
Tobb Etü Hastanesinden Nejat Bey bir kaka tahlili ile durumumuzu netleştirdi : Rota Virüs. Muhtemelen Yiğit' teki de buydu ama hafif geçirmişti. Tabi ilk soru aşı oldunuz mu ? Daha önce sanırım yazmamıştım blogta. Rota virüs aşısı hikayemiz biraz uzun.O dönem şu anda Hacettepe'nin rektörü olan Murat Tuncer'e gidiyorduk. Kendisi bize o dönem yurtdışından gelen rota virüs aşılarında domuz bağırsaklarında görülen bir mikroorganizmaya rastlandığını, bunun ileride ne gibi sorunlara yol açabileceğini bilmediğini, mesela eskiden yapılan çocuk felci aşısının sonradan bir takım sorunlara yol açtığının tesbit edildiğini, bu sebeple rota virüs aşısı yapmadığını, istersek dışarda yaptırabileceğimizi söylemişti. Biz de haliyle yaptırmadık. Hoş yaptırdığı halde bu hastalığa yakalananlar da var biliyorum. 
Her neyse hastaneden eve döndüğümüzde Alper'de düzenli aralıklarla 20 dakikada bir gelen ve birkaç dakika süren şiddetli sancılar olmaya başladı. Öyle ki sancı girdiğinde çocuk ayaklarını karnına çekiyor, karnına bastırıyor, saçlarını yoluyor, iki eliyle kafasına vuruyor.Akşama kadar bu sancıyı çekti kuzucuğum. Biz de ne bilelim ishal sebebiyle karnına kramp giriyor falan sanıyoruz. 
Gece artık dayanamadım doktorumuzu aradım normal mi rotada bu kadar sancı olması, bi ağrı kesici falan mı yaptırsak diye. Doktorumuz, rotada böyle sancı olmaz bu normal değil dedi. Benim aklıma hemen Alper'in bebekken yaşadığımız kum hikayesi geldi acaba kum mu döküyor yine dedim. Siz hemen bir hastaneye gidin bir idrar tahlili verin dedi doktorumuz. Soluğu Güven Hastanesi'nde aldık. 
Doktor ultrason çekelim bağırsak düğümlenmesi ihtimalini eleyelim diyince yine hiç kondurmadım. Aman klasik doktor yaklaşımı önce en kötü ihtimali eleyelim diye başladı işte dedim. Nereden bilebilirdim kuzucuğum minnoşum bağırsak düğümlenmesi olmuş bütün o sancılar bundanmış. Hemen çocuk cerrahını çağırdılar evinden Mine Hanım. Kadıncağız bizim ameliyat için tereddütte olduğumuzu anlayınca acil müdahale edilmezse olabilecekleri anlattı. Tabi bunun üzerine hemen ne gerekiyorsa yapılsın noktasına geldik. Umarım o gece bütün yapılanları hiçbir zaman hatırlamaz oğlum. Gerçekten hayatımın en zor gecesiydi. Allahım o geceyi unutturacak başka böyle bir zaman dilimi yaşatmasın bana.
Mine Hanım önce lavmanla açmaya çalışalım dedi. Bu işlem sırasında minnoşum neler olduğunu anlayamadığı ve etrafında 5-6 kişi kendisine bişeyler yapmaya çalıştıkları için inanılmaz korktu ve mütemadiyen ağladı. Bana da minnoşumun kollarından bastırarak onu sabit tutma görevi verdikleri için minnoşumun yalvaran gözlerle gözyaşları içerisinde kurtar beni anne dermişçesine attığı çığlıklar arasında kendimi ağlamamak ve bağırmamak için nasıl zor tuttuğumu tahmin edersiniz. Ağladığımı görürse iyice korkar diye diye tuttum kendimi ama boğazıma bir yumru geldi oturdu. Bana saatler gelen bir süre sonunda 2 koca şişe ilaçlı suyu minnoşumun içine basmalarına rağmen o körolasıca bağırsak girdiği yerden çıkmadı maalesef. Bu arada ikimiz de bitap bir vaziyetteydik.Bağırsak düğümlenmesi, invajinasyon bir bağırsak segmentinin diğerinin içine teleskopik bir biçimde girmesi şeklinde tarif ediliyor. Daha önceleri hiçbir şikayeti olmayan be­beğin aniden uyanarak ağlamaya başlaması ve ayaklarını karnına doğru çekmesi invajinasyon için tipik bir bulguymuş. Daha sonra kusma görülürmüş.
Mine Hanım, ameliyata alacaklarını söyledi oğluşumu. Tabi bu arada damar yolu falan açmaya başladılar. Yine çığlıklar, üç kişi başındayız minnoşumun sabit tutmaya çalışıyoruz, damarlar ince, bir türlü başaramıyorlar giriyorlar çıkıyorlar ve çığlıklar.Offfff anlatırken bile içim eziliyor.Bu arada birisi gelmiş ameliyat için sorular soruyor işte herhangi bir ilaca alerjisi var mı vs. Bu arada babamız nerde derseniz, kendisi aşı yapılırken bile kendini bırakın odanın dışına atmayı, binanın dışına attığı için bir görünüyor bir kayboluyor. O hengame içinde artık hemşirenin sorularına cevap vermeye çalışırken arada göz ucuyla silüetini görünce bir bağırmışım adama yeter artık bari sorulara sen cevap ver dayanamıyorum ben diye başladım hüngür hüngür ağlamaya. Bu arada nihayet damar yolunu açmayı başardılar. Kuzumun kafasına boneyi taktılar, ameliyat önlüğü giydirdiler. Aşağı ameliyathanenin kapısına kadar elini tutarak yanında yürüdük. Ama kapıları kapattıkları an birbirimize sarılıp ağlamaya başladık. Allah kimseye ama kimseye vermesin. Ameliyathanenin kapısında sabahın 4.30'unda beklerken ilk aklıma gelen Bihterciğim oldu. Dedim içimden bu ne ki Bihterciğim ne ameliyatlar gördü, ne kalp çarpıntıları ile şu kapıda bekledi. Gücüne bir kez daha şapka çıkardım canım arkadaşımın.
Kuzumu ameliyattan 6'ya doğru çıkardılar. Çok uzun bir 1,5 saatti bizim için. Ameliyat laparoskopi yani kapalı ameliyattı.Tam 1,5 gün ayılamadı. Gözlerini açtı halsiz halsiz etrafa baktı, en fazla 10 dakika uyanık kaldı ve tekrar uyudu her seferinde. Çok yorgun düşmüş tabi haliyle. Alttaki fotolar taburcu olmadan 10/15 dakika öncesinden. Kendine gelmiş bile bakın nasıl şebeklik yapıyor. 



Şimdi çok şükür iyiyiz. 25 Mayıs Cuma günü taburcu ettiler bizi. Kontrollerimiz de iyi çıktı.Netice itibariyle doğumgünümüzü hastanede geçirmek zorunda kaldık. Tabi doğumgünü partisi planlarımız da ertelenmek zorunda kalındı. Önemli olan sağlık tabi gerisi boş.   
Bitti sanıyorsunuz değil mi ? Yanıldınız :))
Bir kere ameliyattan bize inanılmaz bir hırçınlık ve anneye yapışma hali kaldı. Zaten hastanede yatağının yanındaki kanepeye bile yatmama izin vermedi. Sürekli yanında yatmamı istedi.  Eve döndüğümüzde de yemek için masa kurup kaldırmama bile izin vermez oldu. Sürekli paçama yapışıp mızır mızır annee anneee diye meledi durdu kuzum. Geçici olduğunu düşünüyorum ee kolay değil tabi yaşadığı. 
31 Mayıs Perşembe aileyle ve 2 Haziran Cumartesi arkadaşlarla doğumgünü partimizi yaptık. Bu başka bir yazının konusu. 
01 Haziran Cuma Alper'in gözü ve burnu akmaya başladı.Pazar günü özellikle sağ gözü sürekli sarı sarı iltihap akıtıyordu ve gecesine tamamen kapandı.Güven Hastanesi'nin aciline gittik yine. Konjonktivit ve otit diyince hah bir bu eksikti dedim içimden. İlaçlarımıza başladık. Tabi ikiz çocuk sahibi olmanın makus talihi, Yiğit'e de bulaştırdı.Neyse ki şu anda daha iyiler ama insan gerçekten böyle zamanlar yaşayınca sağlıktan başka herşeyin boş olduğunu anlıyor. Ne demişler hastalık sağlığın zekatıdır. 
Allah kimseye dermansız dert, başedemeyeceği yük vermesin.                  

25 yorum:

  1. Ah tatli kuzum, nasil keyfi yerine gelmis hemen iyilesince. Cok cok gecmis olsun hepinize... Neden oluyormus ki bu dugumlenme?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım.Bize yapılan yorum şu : Enfeksiyona bağlı bir hastalık oluştuğunda vücuttaki lenf bezleri savunmaya geçer ve şişer. Bu arada ishal olduğu için bağırsak hareketleri hızlandığından bağırsakların etrafındaki lenf bezleri de şiştiğinden söyle birşeye sebep olabiliyormuş. Basit bir grip geçirildiğinde bile olabilirmiş bu.

      Sil
  2. çok geçmiş olsun okurken çok duygulandım..maşallah çok güzeller çok geeçmiş olsun allah beterlerinden korusun

    YanıtlaSil
  3. Çok geçmiş olsun. Çocuklar hiç hasta olmasa keşke. Gülen yüzleri hiç solmasın.

    YanıtlaSil
  4. geçmişler olsun.bizde 2 yaş doğum gününe 15 gün kala 5 doktorunda mecbur ameliyat demesiyle genizeti ameliyatı olduk.damarlar bana çekmiş,delik deşik oldu açamadılar yolu.baba olayı aynı bizdede...yani annelik zor ve sabır istiyor.allah bugünleri aratmasın.çok geçmişler olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de çok geçmiş olsun.Gerçekten annelik çok zor ama yine de çok keyifli öyle değil mi ? Allah acılarını göstermesin yavrularımızın.

      Sil
  5. geçmiş olsun. bu kadarla kalsın, Allah beterinden saklasın, bütün kuzuları korusun kollasın.

    YanıtlaSil
  6. Çook geçmiş olsun. Ağlayarak okudum, Allah ameliyathane kapılarında bekletmesin kimseyi... TAZE İKİZ ANASI BERNA..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaaaa ağlatmak için yazmamıştım ama üzüldüm şimdi. :(İkizlerinizin sağlıklı ve sıhhatli olmalarını dilerim.

      Sil
  7. blogunuz eklendi
    http://bloglarlistesi.blogspot.com/2012/06/kucuk-mucizelerim.html

    YanıtlaSil
  8. Çok ama çok geçmiş olsun. Allah beterini göstermesin. Bizim babamız da sizinki gibi, sizi çok iyi anlıyorum. Siz kendinize dikkat edin bu aralar, güçten düşmeyin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bu kadar olur içinize mi doğdu şu anda bademciklerim şiş, üzerimde inanılmaz bir kırıklık, dayak yemiş gibiyim her tarafım ağrıyor. Alper'le uğraşırken Yiğit Alper' in hastanede muhtemelen ameliyathanede üşüterek kaptığı virüsü kaptı. Yiğit' ten bana bulaştı. Yiğit şu anda zatürre. Allah sonumuzu hayır etsin. :))

      Sil
  9. Geçmiş olsun , gözyaşlarıma hakim olamadım okurken ancak şimdi iyi olduklarına çok sevindim.
    9 aylık bir kızım var ve nurturia'da "Dr Alev Bizimde doktorumuz, Kontrolden sonra blogumda olan biteni yazıyorum" diyen mesajınızı okuduktan sonra merakımdan blogunuzu okudum. Ve en başta mucizelerinizin yanaklarını görünce bayıldım. Maşaallah benim yerime öpün yakışıklıları.. :)
    Yeni okuyucunuz Aslıhan Balkan aslihanbalkan@gmail.com

    YanıtlaSil
  10. Hoşgeldiniz öncelikle. Çok teşekkür ederim. Memnuniyetle öperim kuzuları. Siz de prensesi öpün benim yerime.

    YanıtlaSil
  11. Merhaba sizinle acil gorusebilirmiyim lutfen..oglum 2ay once invajinasyon gecirdi korkudan perisanim bilgilerinize ihtyacim var..

    YanıtlaSil
  12. Poyrazin Annesi15 Eylül 2016 19:10

    Whatsup mail hersey olur nasil iletisim kurulabiliyor?? Ustteki adsiz benim ancak burdan nasil iletisim kurucagmizi bilmiorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef çok uzun süredir bloga girmiyordum. Şimdi gördüm mesajınızı ama çok uzun süre geçmiş tabi, kusura bakmayın ve çok geçmiş olsun. Umarım herşey yolundadır.

      Sil
  13. iyi aksamlar arkadasim cok gecmis olsun benim de oglumun basinda gecti dizi vok iyi anliyorum doktor tekrar lar dediginde cok korkmustu sizin amalyatan sobra tekrarlar mi dedilermi



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 yğl içerisinde tekrarlama ihtimali var demişlerdi ama çok şükür tekrarlamadı.

      Sil
  14. Merhablar şuan hastaneden size 05.06.2018 de yazıyorum aynı sorunları yaşayan bir anne olarak bilmiyorum okurmusunuz bilmiyorum cevap gelirmi sizinle telde konuşmak çok.isterim nolur bana yardım.edin tel numaram 0506 384 92 01

    YanıtlaSil