Bu Blogda Ara

5 Aralık 2010 Pazar

TEK ELDEN BAKIM

Sabiha Paktuna KESKİN' i tanımayan yoktur herhalde. Bu aralar onun Anne İş' te kitabını okuyorum. Ve takıldım işte.
Neymiş : çocuğun bakıma muhtaç olduğu kritik yaşlarda, özellikle ilk üç yılında, ona bakan yüzün sürekliliği önemliymiş, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayan yüz tek olmalı ve sürekliliği korunmalıymış, temel gereksinimleri sağlayanın değişmezliği, çocuğun iç dünyasında güvenli, emin bir zemin hazırlarmış.
Gel de önce ikiz annesi olarak sonra da çalışan bir anne olarak bu söylemlere uy.
Gerçekten iki bebeğin işini aynı anda tek başına yapabilme kabiliyeti olan var mı ? İkizlerini aynı anda banyo yaptıran, aynı anda uyutan, aynı anda besleyen, aynı anda altlarını alan...EE nerde kaldı bebeğe bakan tek yüz ? Hayır minnoşların temel ihtiyaçlarını sırayla gidermeye kalksam karşılarında tek yüz olma şansım var ama sorarım size ey dostlar bünyesi bunu kaldırabilen bir babayiğit var mı aranızda ? Şahsen benim bünyeyi aşar bu, zira, 24 saat bırakın uyumayı, dinlenmeyi, yemek yemeyi insanın kendisi için bir saniyesi kalmaz.
Öte yandan Ocak itibariyle işe dönüyorum. Bir bakıcımız var şu anda ama ikiz bakımı zor ve meşakkatli bir iş olduğundan annem ve kayınvalidem dönüşümlü bizimleler. E gel de şimdi minnoşların karşısına tek yüz çıkar. Anneanne ve babaanne artık yaşları itibariyle daha çabuk yoruldukları, sağlık sorunlarıyla mücadele ettikleri ve ayrı bir hayatları olduğu ( eşin istekleri, kendi evlerinin düzeni, kendi hayatları vs ) için sadece birini devamlı olarak yanımızda alıkoymamız mümkün değil.  
Tabi ki gönül o tek yüz sadece ve sadece annelerinin yüzü olsun istiyor ama istekler olanaklarla sınırlı maalesef.
Allaha çok şükür bakıcımızdan memnunuz ama bu memnuniyet kendisi ile kaydı hayat şartıyla sözleşme yaptık anlamına gelmiyor. Dünyanın binbir türlü hali var. Yani onun sürekliliğinin de garantisi yok. 
Ama durun durun, Sayın KESKİN tam da bu aile büyüklü bakıcı sorunsalı hakkında da birşeyler söylemiş, der ki :
Eğer aile yakınının gözetiminde bakıcıya teslim ediyorsanız bebeği, bebeğin temel ihtiyaçlarının hep aynı kişi tarafından yapılması, diğerinin temel ihtiyacı karşılayana yardımcı olması gerekirmiş. Yani eğer bebeğe bakan aile büyüğü onun altını alabilecek, besleyecek ve uyutabilecek güçte ise bu ihtiyaçları bizzat üstlenmeli, bakıcı da ona diğer işlerde yardımcı olmalıymış. Yok, aile büyüğü yaşı veya sağlık durumu nedeniyle bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda ise temel ihtiyaçlar bakıcı tarafından karşılanırken aile büyüğü ona göz kulak olmalıymış.
Şimdi bunu bizim eve uyarlayalım:
Aile büyüğü minnoşlara baksın, bakıcı ayak işlerini yapsın diyeceğim, bizde aile büyüğü anneanne ve babaanne olmak üzere iki tane. Yani, temel ihtiyacı karşılayan tek yüz değil, iki yüz. Birinden birini evde daimi kılma şansımız ise yok ( yukarıda bahsettiğim sağlık sorunları, kendi ev düzenleri vs. sebebiyle )
Bakıcı minnoşlara baksın, aile büyükleri bakıcıya baksın alternatifi ise hiç düşünülemeyecek bir seçenek. Torun sevgisiyle yaşayan, özlem duyan anneanne ve babaanneye gel de anlat Sabiha Hanım bunu bunu diyor, siz minnoşların ihtiyaçları ile ilgilenmeyeceksiniz, sadece sevin minikleri, işleri bakıcı yapacak, işine karışmayın, uyutmaya, beslemeye çalışmayın,altlarını bile almanız yasak, oturun oturduğunuz yerde... Valla iki dünür bir olur beni de Sabiha Hanımı da tefe kor çalarlar o kadar diyeyim yani.
Netice itibariyle şu anda bizim minnoşlara bırakın tek yüzü, 5 çift göz bakıyor. ( 5. çift göz babamızın, onu da unutmamak lazım ) Ne yapalım fazla mal göz çıkarmaz öyle değil mi ?  :))
Demek ki neymiş : bu kitabın da sadece kendimize uyan bölümleri dikkate alınacakmış.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder